Robert ve Kristen, Münih'te yapılan Almanya Premiere'i öncesinde ünlü Alman dergisi Bravo için, dergisinin sitesinde online olarak chat yaptılar. Kendilerine verilen süre içerisinde (1 saat), fanların gönderdiklerinin içinden, olabildiğince soru cevaplamaya çalıştılar.
Rob & Kris: Herkese merhabalar! Sizlerle birlikte olduğumuz için cok mutluyuz.
- Kris, Bella'nın özelliklerinden sende de var mı?
Kris: Onun gibi hislerime güveniyorum, bir şeylerin yanlış olduğunu hemen anlarım. Ama doğru olduğunu hissedersem hemen yaparım.
- İkiniz de ilk kez mi Almanya'ya geliyorsunuz?
Kris: Ben ilk kez geliyorum.
Rob: Birkaç kez Berlin'e gelmiştim.
- Filmde hangi sahneyi en çok beğeniyorsunuz?
Kris: Çayır sahnesini çok seviyorum.
Rob: Ben de hastane sahnesini çok seviyorum.
- Hangi dedikoduyu kaldırmak isterdiniz?
Rob: Aslinda kaldırmak istediğimiz bir dedikodu yok.
- Çekimlerde hiç utandırıcı veya komik şeyler yaşadınız mı?
Kris: Rob beni kaldırmaya çalışırken kasığını acıttı.. İlk an saşırmış bir şekilde baktık, sonra düştük ve millet sadece bacaklarımızı havada gördü..
- Twilight, ABD´de bu kadar başarılı oldukdan sonra başka ülkelere gidip aynı şeyleri yasamaktan hoşlanıyor musunuz?
Rob: Keşke gittiğimiz ülkelerde daha fazla kalabilsek.. Kısa bir süre için gittiğinizde hiçbir şey göremiyorsunuz.
Kris: Aslında sadece kaldığımız otellerin içini görüyoruz.
- Rob, Edward'da kendinden bir şeyler bulabiliyor musun?
Rob: Onun gibi tek başıma olmayı seviyorum.. Bunun dışında fazla bir alakamız yok sanki..
- Setteki amosfer nasıldı?
Kris: Hepimiz baskı altındaydık.. Yapılacak çok şey vardı ve doğru dürüst ilerleyemiyorduk.. Çok yorucuydu.
- Rob, filmde piyanoyu sen mi çalıyorsun?
Rob: Evet, bestecinin yazdıklarını ben çaldım. Küçüklüğümden beri çalıyorum.
- O muhteşem öpüşme sahnesi sizin için nasıldı?
Kris: Evet hatırlıyoruz.
Rob: Çekimleri Los Angeles'da yaptik ve hava çok ama çok sıcaktı.. Makyajım akıyordu hep, yani çok seksiydi.
- Hayvan besliyor musunuz?
Rob: Benim bir köpeğim var.
Kris: Ailemin köpekleri var. Benim de "Jella" isminde bir kedim var.
- Rob, müziği mi daha çok seviyorsun, oyunculuğu mu?
Rob: İkisini de farklı nedenlerden dolayı seviyorum. Müziğin özgürlüğünü beğeniyorum. Ama oyunculukta da başka birisiymiş gibi hareket edebiliyorsun.
- Çekimi en zor olan sahne hangisiydi?
Kris: Galiba çayır sahnesi zordu.. Çok uzun bir sahne ve sonu ve başlangıcı çok farklı.
Rob: Sahnenin yapısı çok kompleksti. 50 farklı kamera açımız vardı.
- Vampirlerin varlığına inanıyor musunuz?
Rob ve Kris: Hayır.
- Dublörleri ne zaman kullandınız?
Rob: Benim dublörum çok iyiydi. Bayağı tehlikeli sahnelerimiz vardı ama kimse beni oynatmadı.
Kris: Aynısı benim için de geçerli.
- Kris de şarkı söylüyor mu?
Kris: Hayır!!!
- Rob, gerçekten o kadar çekingen misin?
Rob: Aslında evet.
- Hangi tv dizilerini seviyorsunuz?
Kris: Ben pek tv izlemem.
Rob: "The Office"in İngiliz versiyonunu seviyorum.
- Normal bir hayatı yaşamayı tercih eder misiniz? Oyunculuk olmadan?
Kris: Oyunculuğu çok seviyorum ama şöhretini sevmem.
Rob: Hala kararsızım. Aslında şöhret oyunculuğun bir parçası. Bazı rolleri oynayabilmek için tanınmanız gerekiyor. Yani şöhret sayesinde daha fazla rol alabilme şansınız var.
- Edward ve Bella rollerinin size verileceğini bekliyor muydunuz?
Kris: Bana verdiklerine fazla şaşırmadım aslında.. Hak etmediğimi düşündüğüm halde.
Rob: Benim için büyük bir sürprizdi, ama gerçekten çok istiyordum rolü.
(Bu arada belirtelim: Kris, Robu'u seçti)
- Hangi özelliklere sahip olmak isterdiniz?
Kris: Ben uçabilmek isterdim.
Rob: Ben de! Uçağa binmek zorunda olmazdım.. Süper olurdu..
- Noel'de ne yapıyorsunuz?
Kris: Ailemin yanında olacağım.
Rob: Ben de.
- Bir daha Almanya'ya gelecek misiniz?
Kris: Ne yazık ki hayır.
- Rob, hayatında birisi var mı?
Rob: Ne yazık ki hayır..
- Çekimlerde ruj kullanmak zorunda kalmışsın Rob.. Nasıldı senin için..
Rob: Evet doğru.. Utandım.. Zaten tam olarak niye ruj sürdüklerini anlamadım. [/b][/color]